3 Haziran 2012 Pazar

Samsung IP Kamera Sistemi


IP CCTV kamera sistemleri temel olarak standart analog CCTV Kamera sistemlerine benzerlik gösterir .

Bununla birlikte terminoloji itibariyle, IT sistemlerini ifade etmek de kullanılan QoS, Mbp, piksel, firewall ve port gibi terimleri içerir. Analog sistemler ile IP kamera sistemleri genel olarak, resimlerin yakalanması, transferi, depolanması ve yönetilmesi olmak üzere dört adet temel bileşeni içerirler. Bu temel benzerlik dışında kilometrelerce koaksiyel kabloların kullanılması yerine kablolu veya kablosuz bilgisayar ağları veya internetin kullanılması, VCR veya DVR gibi cihazların kullanılması yerine de istenilen ölçekte genişletilebilen hard disk dizileri ve veri depolama sistemleri sayılabilir. Bütün bunların yanı sıra, IP kamera sistemleri çok daha büyük avantajlar sağlamaktadır.
Bu avantajlar temel olarak dört madde de toplanılabilir.
Mesafe artıkça görüntü kalitesinin düşmesi sorunun çözülmesi, Çevresel etkilerle , koaksiyel kablolarda meydana gelen parometre kayması ve görüntü kalitesinin bozulması sorununun çözülmesi, Var olan sisteme kameralar eklenmesi durumunda, donanım kurma gerekliliği sorununun çözülmesi, Çevre güvenlik sistemlerinde kullanılan, statik hareket algılama sistemlerine, yeni kamera yazılımlarının eklenmesine olanak sağlamasıdır. Bütün bu teknikler, pek de uzak olmayan bir gelecekte; sistem güvenliğinin ve dayanıklılığının artırılmasıyla birlikte acil kayıtların cctv kameraların dahili hafızalarına otomatik olarak yapabilmesi gibi işlemlerin, kamera üzerinde yapılabileceğini göstermektedir.
Kısa zaman önceye kadar plaka tanıma gibi işlemlere kamera ve bilgisayar kullanılması şimdi ise yalnızca kameralar üzerinden ulaşılabilmesi,gelişmelerin kaçınılmaz olarak bu yönde ilerleyeceğini göstermektedir. Klasik sistemler üzerinde IP kamera sistemleri kullanılarak bu sonuca ulaşılabilmek için , başlangıçta kamera sistemleri kuran kişilerin koaksiyel kablo kayıplarını hesaplamaları, uzak mesafelere iletim için kuvvetlendirici ve kompozit sinyali optik sinyale çeviren analog sinyal dönüştürücülerini doğru seçmesi gerekmekteydi. Burada açıkça görülüyor ki IP kamera sistemleri kullanımı için yeni bilgilere ihtiyaç duyulmaktadır.
Başlangıçta IT temelli firmalar tarafından geliştirilen, IP kamera sistemlerindeki kalite düşüklüğü, piyasadaki köklü güvenlik firmalarının ilgisi ve ürünlerini birbiri ardına piyasaya sürmesi ile aşılmıştır. Yazılım yeteneklerinin artması ile birlikte, teknolojiden beklenebilecek gelişmelerin ve yeniliklerin hayal gücünün sınırlarını zorlayacağı aşikardır. Plaka tanıma sistemlerinde olduğu gibi biometrik yüz tanıma sistemleri, detaylı görüntü analiz tekniklerinin de bir süre sonra cctv kameralar içerisine gömüleceği ve merkezin sadece yönetim ve izleme sistemlerinden ibaret kalacağı açıktır. IT sistemlerinin; merkezi yazılıma sahip olması, sistem sürecinin ve alarm girişlerinin takip edilebilmesi, kamera yazılımlarının otomatik olarak yenilenmesi gibi yönetim işlerinde sağlayacağı avantajlar şimdiden görülen özelliklerdir.
Bütün bu gelişmeler, özellikle çevre güvenlik sistemlerinde kullanılan merkezi hareket analiz sistemlerinin günümüzden başlayarak anlamsız hale geldiği ve kullanım ömürlerinin oldukça göz önüne alındığında daha da önem kazanmaktadır. Yatırımcılar IP kamera sistemleri ile ilgili olarak, çeşitli kaygılar taşımaktadırlar. Bu kaygılardan biri, bilgisayar ağlarında meydana gelebilecek bir problem nedeni ile güvenlik amaçlı CCTV kamera sisteminin zaafa uğramasıdır. Bu kaygı özellikle sistemin çok geniş bir alana yayılmış ve çok sayıda kameradan oluşmuş bir sistem yapısına sahip olması durumundan daha belirgin olarak ortaya çıkabilmektedir. Bu konuda uygulanacak yöntemlerden biri, merkeze uzak bölgelerde bulunan kamera görüntülerinin yerel olarak kaydedilmesi, merkezden ise canlı izleme yapılması ve sistem yönetiminin sağlanması olacaktır. Bu durumda bilgisayar ağ yapısında problem çıkması durumunda, sadece canlı görüntülerin izlenmesinde sıkıntı yaşanacak ancak güvenlik amaçlı CCTV kamera sistemlerinde en öncelikli konu olan kayıtların tutulmasında ise problem yaşanmayacaktır. IP kamera sistemlerinin projelendirilmesi konusunda bazı kaygılar yaşanmaktadır. Bunlardan biri cctv kamera sistemlerinin bilgisayar ağı üzerinden toplanması durumunda, bir ethernet switch de meydana gelebilecek problemin tüm sistemi etkileyeceği kaygısıdır.
Bu durumda iki ana çözüm önerilebilir; merkezi olarak analog cctv kameralar kodlayıcılara girilerek sayısal IP kameralarla aynı ortamlarda kayıtları tutulabilir ve yönetim yazılımları ile takipleri yapılabilir ya da hibrid dvr kayıt cihazları kullanılarak aynı anda analog ve IP kameralarının kayıtların tutulmasını sağlayan cihazlar ile yönetim ve programlama işlemleri yine tek merkezden yapılabilir. Yeni sistem kuracaklara ise özellikle kamera sayılarının belli bir sayının üzerinde olacak işletmelerde direkt olarak IP tabanlı sistemlere geçilmesi önerilmelidir. Bu öneri özellikler çevre güvenlik ve görüntü analizi uygulamaları gerektirecek çevre güvenlik uygulamaları için daha da büyük önem taşıyacaktır. Sonuç olarak her sistemin kendine göre avatajları ve dezavantajları olduğu bilinmelidir. Sistem tasarımlarında CCTV sistemleri kurduracak veya tasarıma ve uygulamaya talip olan firmaların kullanıcısının ihtiyaçlarını dikkate alarak en uygun, kullanıcı ihtiyaçlarını gerçekleştirebilecek, sistemden beklenenleri karşılayabilecek ve uygulamanın gereklerini yerine getirebilecek şekilde kurulmasını sağlamak için çaba harcamaları gerekmektedir. Sistem tasarımlarının belli bir zaman aralığında ihtiyaçları karşılaması, yatırımı değerlendirmesi için büyük önem taşımaktadır. Bu süre orta ve büyük CCTV kamera sistemlerinde yaklaşık olarak 10 senedir zaman aralığında sistemler sökülüp yerine yenisi takılmadan olabilecek her türlü eklemelere ve teknoloji içeren uygulamaların yapılmasına olanak sağlayabilmelidir. Bu durumda orta ve büyük CCTV kamera sistemi kurmak isteyenlerin bu seneden başlayarak sistemlerini IP kamera sistemi kurmaya başlamaları akıllıca olacaktır. Güvenlik Sistemleri Sektöründe ip cctv kamera sistemleri ne geçiş üzerine geniş çaplı eğitimler verilmesi gerektiğini göstermektedir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder